Tek Başına Seyahat
- Sabuha Öztürk
- 25 Nis
- 6 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 May
Her insanın hayatında mutlaka deneyimlemesi gereken bir tecrübe varsa o da tek başına seyahattir. Bugüne kadar ona yakın ülkeyi tek başıma seyahat etmiş biri olarak söylemeliyim ki; her ne kadar yola çıktığın kişi çok yakın arkadaşın ya da ailenden biri de olsa tek başına seyahatin tadı her zaman daha başka oluyor. Neden mi? Çünkü yolda kendimle baş başa kalınca daha önce bilmediğim birçok özelliğimi keşfettim. Her zaman söylüyorum; en iyi kişisel gelişim kitabı tek başına seyahat etmektir. Çünkü yolda kendini okuyorsun.
Tek başına seyahat etmek deyince biraz kulağa korkutucu gelebilir, hele bir de kadınsan. Maalesef henüz yola çıkmadan ister istemez senin de ailenin de içine bir kurt düşmüyor değil. Ben tek başıma seyahate çıkmadan önce neler yapıyorum, seyahatim sırasında nelere dikkat ediyorum hepsini sana anlatmaya geldim. Keşke 20 yaşında tek başıma Paris’e giderken bana bunları söyleyecek biri olsaydı diye düşünmüyor değilim. Bu yazının sonunda artılarını eksilerini, tek başıma seyahat ederken başıma gelen tatlı ve bir o kadar stresle dolu hikayelerden de bahsedeceğim. Kim bilir, belki de bu hikayeler sana ya tecrübe olur ya da motive eder.

Tek Başıma Seyahat Etmeden Önce Nasıl Hazırlık Yapıyorum?
Öncelikle yolda ihtiyacın olacak her şey ''Pratik Seyahat Uygulamaları ve Siteler'' blogunda. Buraya göz atmadan yola çıkma.
Ben tek başıma seyahat ettiğim dönemlerde hep; uçuş kodu, kalacağım otelin açık adresi ve telefon numarası, seyahat rotam hakkında tüm bilgilere kağıda yazıp anneme verirdim. Ve yine aynı şekilde aile üyelerimin acil durumlar için iletişim bilgilerini kağıda yazar cüzdanıma koyarım. Ne olacağı belli olmaz.
Elektronik cihazlarınızın şarjının bitmesi sizi iletişimsiz bırakabilir. Bu nedenle powebankler yanınızda bulunmalı. Gitmeden evvel yapılacak kısa bir araştırma ile, priz girişleri o ülkede nasılmış bakabilirsiniz. Bu sayede dönüştürücüleri alıp öyle yola çıkarsınız, kafanız rahat olur.
Küçük kazalar her zaman olabilir. Yanınızda bir temel ilk yardım seti bulundurmak, basit yaralanmaları tedavi etmenize yardımcı olabilir. Ayrıca her seyahatimde mutlaka seyahat sağlık sigortası yaptırırım. Tek başınıza olmasanız bile bunu göz ardı etmeyin. 200₺’lik bir sigorta için bilmediğiniz bir ülkede koca koca faturalar ödemenizin alemi yok.
Gideceğiniz yerin güvenlik durumu hakkında detaylı bilgi edinin ve acil durumlar için yerel güvenlik numaralarını not alın.
Konaklama yapacağınız yerin güvenlik prosedürlerini öğrenin. Daha çok merkezi ve güvenli oteller/hosteller tercih edin.
Olası bir aksaklığa karşın, önceden çevrimdışı haritaları da mutlaka indirin. Ayrıca telefonunuzda mutlaka bir çeviri uygulaması olsun.
eSIM'ler hayat kurtarır. Neden mi? Çünkü sim kartı değişikliğinde bazen kaybolabiliyor ya da önemli mesajlarınızı/aramalarınızı göremiyorsunuz. Fakat eSIM olunca, kendi hattınız hala aktif bir şekilde açık olabilir. Sadece eSIM’in hücresel verisini kullanırsınız. Seyahatinizden hemen önce eSIM alıp kurulumunu yaparsanız, uçaktan indiğiniz gibi tek yapmanız gereken aktif etmek olacak.
Genellikle tek bir sırt çantası ya da kabin boy valizle yola çıkıyorum. Az eşya ama beni zorlamayacak ağırlıkla yolda olma fikri beni gerçekten kurtarıyor.

Tek Başıma Seyahat Ederken Nelere Dikkat Ediyorum?
Oldu da cüzdanınızı kaybettiniz, nakit paralarınız da gitti. Kartlarınızı iptal ettirdikten sonra elinizde başka alternatifte olmaması ihtimaline karşın, ben hep valizimin gizli bir yerine bir kredi/banka kartımı biraz da nakit para bulundururum.
Pasaport ya da kimliğinizi otelde valizinizin güvenli bi yerine veya kasaya koyun. Ben şehri gezerken genelde yanıma pasaportu alıyor, kimliğimi de otelde kasanın içine bırakıyorum. Olur da çantanızı çaldırırsanız, bir şekilde ülkenize geri dönebilin.
Değerli eşyalarınızı güvende tutmak için ya bel çantası kullanın, ya da çantanızı ceketinizin içinden takın sonrasında ceketinizi giyin. Böylece pasaport, cüzdan ve diğer önemli belgelerinizi koruyabilirsiniz. Özellikle Paris gibi bir yerde bu yöntem çok işime yaradı.
Otelimin konumunu ailemle paylaşıyorum. Ayrıca akşam geç saatte dışarı çıkmak zorunda kalırsam (geç saatte bir etkinliğe katılacaksam ya da uçak/tren biletim geç saatte olduğunda) canlı konum paylaşıyorum.
Ben gündüz insanıyım, o yüzden gezilerimde de sabah erkenden kalkıyorum. Bu sayede hem etraf çok kalabalık olmadan şehrin tadını çıkarıyorum, hem de geç saatlerde gezmek zorunda kalmıyorum.

Tek Başına Seyahatin Olumlu Yönleri Neler?
İlk defa yalnız seyahate çıktığımda biraz tedirgindim desem yalan söylemiş olurum. Çünkü ben tek başına bir şeyler yapmaktan keyif alan biriyim. Tek başıma sinemaya, müzeye, tiyatroya gitmek ya da bir kahve alıp kitap okumak zaten benim sık sık yaptığım şeylerden biriydi.
Şimdi bu özgürlük hissini neden başka bir ülkede deneyimlemeyeyim dedim ve yola çıktım. Tabii ki başıma kötü tecrübeler de gelmedi değil, ama şimdi size olumlu yönlerinden, yaşadığım küçük hikayelerle yalnız seyahat etmenin bana neler kattığından bahsedeceğim. Belki senin de bir gün bilet alıp, tek başına yollara düşmene ilham olur.
Kendini Daha İyi Tanırsın
Budapeşte'nin Arnavut kaldırımlı sokaklarında yürürken bir gün rastgele bir ara sokağa saptım. Köşe başında bir kilise gördüm ve mimarisi dikkatimi çekti. Sokak kaldırımına oturdum ve dışarıdan kiliseyi inceledim. Bir yandan da haritayı açarak ismini bulmaya, hakkında bilgiler edinmeye çalıştım. O an içeriden yaşlı tonton bir amca çıktı ve bana ''Kiliselere mi ilgi duyuyorsun yoksa konserlere mi?'' dedi. Sorunun mantığını tam olarak süzgecimden geçirmeden ''Her ikisine de.'' dedim. O zaman gel dedi ve beni kiliseye davet etti. Meğer içeride bir kilise konseri veriliyormuş o an. İçeride sadece yerel halk olduğunu düşünüyorum çünkü çoğunluk ilahilere eşlik ediyor ve birbirini tanıyor gibiydi. Konser bittiğinde yaşlı beyefendi beni ilahileri söyleyen koro ekibiyle tanıştırdı. Yalnız seyahat etmek, böyle sürprizler karşına çıkartabiliyor :)
Özgür Olursun
Çaylak gezgin zamanlarımda kısa bir Avrupa turu planladım ve o seyahat tarihime denk gelen özel günleri ne yazık ki araştırmadım. Paris biletimi aldım yola çıktım, sonrasında ordan Amsterdam'a, Bremen'e, Berlin'e Zürih'e geçerim diyordum. Gelin görün ki, daha Paris'ten dahi çıkamadım :)) Çünkü önümüzdeki 2-3 gün şu an hatırlamadığım bir resmi tatillerine denk gelmişti ve tüm tren, otobüs biletleri tükenmiş. Uçak bileti fiyatları 3-4 katına çıkmıştı. Yine de şansımı denemek için tren istasyonuna gidip bilet sordum soruşturdum ve tabii ki bulamadım. ''Amaan neyse Paris'te birkaç gün daha kalırım ne olacak ki?'' dedim. Hemen planımı buna göre şekillendirdim. Bu olay bana; özgürsün, kafana göre istediğin planları yapabilirsin hissini yaşattı. O an üzülmek, endişelenmek yerine özgürlüğün tadını çıkardım.
Özgüvenin Artar
Ben yeni insanlarla tanışırken pekte zorlana biri değilim. Viyana'da aynı elbiseyi giydiğimiz kızı görünce gittim selam verdim ve an beraber kahkaha attık. Bu sayede hem yeni bir arkadaş edinmiş oldum hem de kendime olan özgüvenimin tazelendiğini fark ettim.
Daha Çok İnsanla Tanışırsın
Bremen'de sabah erken saate uçak biletim vardı. Pekte güvenli olmayan, dışarıda evsizlerin olduğu tenha otobüs durağında benim gibi sırt çantalı kadını görünce onun da havalimanı otobüsü bekleyip beklemediğini sordum. O da havalimanına gidecekti ve beraber beklememizin daha güvenli olduğunu konuştuk. Havalimanına gittiğimizde boarding saatimiz gelene kadar beraber kahve içtik, Bremen hakkında sohbet ettik. Yalnız olmak bazen insanı dışarıya karşı daha iletişime açık hale getiriyor kesinlikle.
Esneklik Kazanırsın
Bir müzeyi çok mu beğendim? 1 saat daha burada kalabilirim. Prag çok mu güzel, otel rezervasyonumu 2 gün daha uzatıyorum! Bugün pek yürüme havamda değil miyim? Hemen bir bisiklet kiralayayım. Kendinle baş başa olduğunda hem daha esnek hem de kendine karşı dha cömert oluyorsun.
Kendinle Zaman Geçirmeyi Öğrenirsin
Amsterdam'da yağmurlu havada başka neler yapabilirim diye düşünürken, üstü kapalı nehir turlarına katılmak istedim. Yalnız başına oturmak, önce garip gelir insana. Ama sonra, yağmur damlalarının nehre düşerkenki sesi, rüzgarın uğultusu, kendi kalp atışınla dans eder gibi oluyorsun. Kendinle dost olmak, yalnız seyahatin belki de en kıymetli armağanı.
Yaratıcılığın Artar
Viyana'daki en güzel müze avına çıktım. Gün müze müze gezdim göz zevkimi arttırdım ve en iyisinin hangisi olduğunu gün sonunda defterime ayrı ayrı yazdım. Şimdi onları tekrar tekrar okurken gözümün önünde yeniden canlanıyor gibiler.

Tek Başına Seyahatin Olumsuz Yönleri Neler?
Yalnızlık Hissi Zaman Zaman Artabilir
Özellikle çok uzun süre yalnız seyahat ettiğim dönem bunu yaşamıştım. Ne de olsa insan paylaşmaya muhtaç bir canlı. Gördüğü, yediği, içtiği şeyleri o an biriyle paylaşmak istiyor.
Her Şeyi Tek Başına Organize Etmek Yorucu Olabiliyor
Planlama, otel bulma, ulaşım ayarlama, her şey senin sorumluluğunda. Bazen enerjin düşük olduğunda, "Keşke biri olsa, oteli ya da yeme içme mekanını o bulsa da karar verse" diyebiliyorsun.
Güvenlik Endişeleri Daha Fazla Olur
Özellikle gece saatlerinde ya da tenha yerlerde, yalnız olmak biraz daha dikkatli olmanı gerektiriyor. Yanında biri olunca daha rahat oluyorsun; yalnızken ise sürekli bir "dikkat radarın" açık oluyor. Bremen seyahatimde şehre adım atar atmaz ne kadar güvensiz olduğunu hemen tren istasyonu önünde anlamıştım. Etraf polislerle dolu olmasına rağmen, evsiz insanların başkalarını rahatsız ettiklerini görmelerine rağmen hiçbir şey yapmıyorlardı. Hava kararmadan gezeyim dedim ve Marktplatz bölgesine geldim. Bir yandan etrafı geziyor, bir yandan da fotoğraf çekiyordum. Sonrasında bir kafede oturdum kahvemi içerken çektiğim resimlere baktım. Bir de ne göreyim? Çektiğim her resimde beliren bir adam var. Resmen takip eder gibi çektiğim tüm resimlere takılmış. 3 değil 5 değil. Neredeyse tüm Bremen fotoğraflarımda var. Arkadaşlarıma canlı konum attım ve apar topar otelime geri döndüm ve saat henüz öğleden sonra 6 bile değildi :) Paris'te beni takip eden siyahi adam... Kısaca yolda böyle şeylere denk geliyorsunuz maalesef. Önemli olan o an sakin kalıp, çözüm üretmek.
Fotoğraf Çektirmek Zorlaşıyor
Komik ama gerçek: Harika bir manzara buluyorsun ve o anı ölümsüzleştirmek istiyorsun… Ama fotoğrafını çekecek kimse yok! Ya zamanlayıcı ve tripoda sarılıyorsun ya da tanımadığın birinden rica ediyorsun.
Maliyet Biraz Artabilir
Bazı yerlerde odalar, araç kiralama ya da turlar iki kişilik fiyat üzerinden hesaplanıyor. Tek başına olduğunda her şeyi bireysel ödemek zorunda kalıyorsun, bu da toplamda biraz daha pahalıya gelebiliyor.
Hastalık veya Acil Durumlarda Zorlayıcı Olur
Hastalanırsan ya da bir şey olursa, yanında sana destek olacak biri yok. Bu yüzden yalnız seyahat ederken ekstra hazırlıklı olmak (sigorta, ilaçlar vs.) çok önemli.

Sonuç olarak artılarını eksilerini düşündüğümüzde ağır basan tabii ki, tek başına seyahat etmenin olumlu yönleri oluyor. Okurken siz de fark etmişsinizdir olumsuz her şeyim çözümü var, hemen insanın aklına geliyor. Ben yine de olumlu da olsa olumsuz da, size tecrübelerimi, deneyimlerimi ve önerilerimi anlatmak istedim. Eğer siz de bir gün yalnız seyahat ederseniz hikayenizi merakla bekliyor olacağım.
Daha fazla seyahat ipuçları için buraya tıklamayı unutma.







Yorumlar