Barselona Gezi Rehberi: Gezilecek Yerler, Tavsiyeler ve İşaretli Harita
- Sabuha Öztürk
- 20 Nis
- 15 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 5 gün önce
Barselona... Hani bazı şehirler vardır ya, bir kez gidersin ama sonra zihninde yer eder, kalbinde ev kurar işte Barselona tam olarak öyle bir yer. Renkli sokakları, Gaudi'nin rüya gibi mimarisi, palmiye ağaçlarıyla süslenmiş plajları ve her köşesinden yükselen tapas kokusuyla insanı daha ilk andan büyülüyor. Hem Akdeniz’in sıcaklığı hem de bir Avrupa şehrinin düzeni... Yani tam kararında bir karışım!
Şehir öyle canlı ki, sabahları gotik sokaklarda kahveyle başlıyorsun, öğlen plaja iniyorsun, akşamüstü Gaudí’nin bükülmüş hayallerini izliyor, geceleri ise tapas barlarında saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyorsun. Burası bir yandan tarih dersi, bir yandan açık hava sergisi gibi. La Rambla boyunca yürürken ya da El Born’da kaybolurken fark ediyorsun ki, Barselona planla gezilecek bir şehir değil, yaşanacak bir şehir.

Ben ilk gittiğimde “birkaç gün yeter” demiştim ama sonra her sokağında kalmak istedim. Çünkü Barselona sadece görülecek yerler listesi değil; bir ruh hali, bir yaşam şekli. Eğer sen de hem şehri gezmek hem de biraz durup hissetmek istiyorsan, bu şehir sana fazlasıyla alan açıyor. Haydi o zaman, sokak müzisyenlerinin melodisine karışalım, Arnavut kaldırımlı sokaklarda kaybolalım ve Barselona’yı birlikte keşfedelim!
Ama öncesinde birkaç hatırlatma yapmak isterim; Barselona için harika yeme-içme rehberi rehberi hazırladık. Barselona'da Nerede Yenir? En İyi Kafeler, Restoranlar ve Sokak Lezzetleri Yeme İçme Rehberi göz atmanı öneririz :)
Ayrıca yazının sonunda Barselona gezi ve yeme-içme ile ilgili bütün yerlerin bulunduğu haritayı bulabilir ve telefonunuza kaydedebilirsiniz.
Barselona Gezilecek Yerler Listesi (22 Farklı Konum)
Sagrada Familia
Park Güell
Casa Batllo
La Rambla Caddesi
Casa Mila
Nou Camp Stadyumu
Mercat de La Boqueria
Barceloneta
Barri Gothic
Plaça Reial
Picasso Müzesi
El Born
Montjuic Tepesi
Tibidabo
Parc de la Ciutadella
Poble Espanyol
Plaça de Catalunya
Barselona Katedrali
Palau de la Musica Catalana
Port Vell
Arc de Triomf
Casa Padua
1. Sagrada Familia

Barselona deyince ilk akla gelen şeylerden biri hiç şüphesiz Sagrada Familia. Şehrin ortasında adeta bir başka evrenden fırlamış gibi duran bu devasa bazilika, mimar Antoni Gaudi’nin ömrünü adadığı, hala tamamlanmamış başyapıtı. Ve evet, inşaat hala devam ediyor! Ama bu onun etkileyiciliğinden hiçbir şey eksiltmiyor, aksine her bir detayıyla seni içine çekiyor.
Gotik ve Art Nouveau detaylar, heykeller, kuleler derken insan nerede durup bakacağını şaşırıyor. Ama asıl büyü içeride başlıyor. Renkli vitraylardan süzülen ışıklar, gökyüzüne uzanan ağaç gibi kolonlar... Gerçekten başka bir boyutta hissediyorsun.
Eğer sabah saatlerinde gidersen, vitraylardan içeri düşen ışık daha da büyülü bir hal alıyor. Fotoğraf çekmek için de en ideal zaman!
Online bilet için resmi web sitesi burada
2. Park Güell

Park Güell, Barselona’da sanki bir masal diyarına adım atmışsın gibi hissedeceğin, renkli bir cennet. Gaudi’nin doğayı ve sanatı birleştirdiği bu park, adeta büyülü bir dünyanın kapılarını aralıyor. Burada yürürken, etrafındaki her şeyin organik bir biçimde şekillendiğini fark ediyorsun. Yokuşlu, çimenli alanlardan geçerken, her bir taş parçası, her mozaik parçası başka bir hikaye anlatıyor.
En meşhur yeri, tabii ki, büyük salamander heykeli – renkli mozaiklerle kaplanmış bu figür, Park Güell’in simgelerinden biri. Ayrıca, parkın en yüksek noktasındaki terasta durup, Barselona'nın panoramik manzarasına bakarken kendini bir rüyanın içinde gibi hissedebilirsin. Eğer doğa ve sanat bir arada olsun diyorsan, burası tam senlik!
Monumental Zone'u ziyaret et. Parkın en ikonik alanı burası ve bilet almak gerekebiliyor. Akşam saatlerinde ise daha sakin oluyor, o yüzden çok fazla kalabalık istemiyorsan akşam üstü gitmeni öneririm. Ayrıca rahat ayakkabılar giymeni tavsiye ederim çünkü park oldukça büyük ve biraz yokuş var.
Park Güell giriş biletinizi önceden almayı unutmayın, resmi web sitesi burada
3. Casa Batllo

Barselona’nın en ikonik yapılarından biri olan Casa Batllo, adeta bir hayalin gerçeğe dönüşmüş hali. Antoni Gaudi’nin imzasını taşıyan bu bina, her köşesinde şaşkınlık yaratıyor. "Kemik Evi" olarak da bilinen Casa Batllo, organik formları, dalgalı duvarları ve canlı renkleriyle sanki masalsı bir dünyaya adım atmanı sağlıyor. Binayı dışarıdan gördüğünde, her şeyin bir şekilde hareket ediyormuş gibi hissettirdiğini fark edeceksin. Gece ışıklandırıldığında ise tamamen başka bir atmosfer oluyor.
İçeri girdiğinde, Gaudi’nin doğadan ilham alarak tasarladığı odalar, şık tavanlar ve vitraylar seni büyüleyecek. Zeminler, duvarlar ve hatta kolonlar bile asimetrik ve bambaşka bir biçimde şekillendirilmiş. Çatıda ise “baca”lar, renkli mozaikler ve organik formlar seni bambaşka bir dünyaya götürecek.
Casa Batllo’yu gezmek için sesli rehber almanı şiddetle öneririm. Gaudi'nin fikirlerini ve eserin gizli detaylarını öğrenmek, deneyimi çok daha derinleştiriyor. Eğer mimari ve sanatla ilgiliysen, her köşesinde bir sürprizle karşılaşman garanti! Ayrıca, en iyi deneyim için akşam saatlerinde gitmek de harika bir fikir, çünkü binanın ışıklandırması çok etkileyici oluyor.
Online bilet için resmi web sitesi burada
4. La Rambla Caddesi

La Rambla, Barselona'nın kalbinde yer alan, şehrin en ikonik caddesi. Burada yürürken, sadece bir caddeyi geçmiyorsun, adeta şehrin enerjisini içinden hissediyorsun. Bu cadde, hem turistlerin hem de yerel halkın buluştuğu bir nokta, her köşesi ayrı bir hayat barındırıyor. Sokak sanatçıları, çiçekçiler, kafeler ve restoranlarla dolu olan La Rambla, insanı neşelendiren, canlı bir atmosfer sunuyor.
Yürürken, La Boqueria Pazarı’na uğramayı unutma. Burada taze meyve suyu içebilir, Balık ve et tezgahlarında rengarenk ürünler arasında dolaşırken lezzetli tapaslar keşfedebilirsin. Ayrıca, Miró'nun mozaik tablosu da caddeyi süsleyen önemli detaylardan biri. La Rambla boyunca ilerlerken, şehri farklı bir açıdan görmek gerçekten çok keyifli.
La Rambla oldukça kalabalık olabiliyor, bu yüzden sabah erken saatlerde gitmek, daha sakin bir atmosferde gezebilmeni sağlıyor. Eğer alışveriş yapmayı seviyorsan, La Rambla üzerindeki butik dükkanları da keşfetmeyi unutma. Ayrıca, caddeyi sonuna kadar yürüdüğünde, Port Vell ve deniz manzarası seni bekliyor.
5. Casa Mila

Barselona'nın en etkileyici yapılarından biri olan Casa Mila, Gaudi'nin sıra dışı tarzının tam anlamıyla bir yansıması. "La Pedrera" adıyla da bilinen bu bina, özellikle dış cephesiyle dikkat çekiyor. Dalgalı taş duvarları, asimetrik şekilleri ve bakıldıkça farklı açılardan yeni detaylar sunması, Casa Mila’yı kesinlikle unutulmaz kılıyor. Gaudí, burada doğadan ilham alarak, insan yapısının ötesine geçip, organik bir yapı ortaya koymuş.
İçeri girdiğinde, yine Gaudi'nin benzersiz tarzını hissediyorsun. Odaya özgü detaylar, kıvrımlı duvarlar, geniş çatı katları ve o meşhur bacalar, sanki farklı bir dünyada yaşıyor gibi hissettiriyor. Çatısı ise, sanki başka bir gezegene açılan bir kapı gibi. Burası, Barselona’nın en etkileyici ve ilham verici yapılarından biri.
Casa Mila'yı gezmek için sesli rehber alman, hem Gaudi'nin vizyonunu daha iyi anlamanı sağlar hem de her bir odadaki detayları keşfetmene yardımcı olur. Çatı katındaki bacalar en ilginç kısımlardan biri, çünkü her biri farklı şekillerde tasarlanmış ve bambaşka bir dünyaya ait gibi görünüyor. Ayrıca, bu yapıyı akşam saatlerinde görmek de ayrı bir deneyim, çünkü dış cephedeki ışıklar binayı bambaşka bir şekilde aydınlatıyor.
Online bilet için resmi web sitesi burada
6. Nou Camp Stadyumu

Nou Camp, sadece Barselona için değil, tüm futbol dünyası için bir efsane. Burası, FC Barcelona'nın evi ve dünyanın en büyük stadyumlarından biri. Hatta, futbolseverler için bu stadyum, sadece bir spor alanı değil, adeta bir kutsal mekan gibi. Stadyuma girdiğinizde, o büyüleyici atmosferi hissetmek gerçekten bambaşka bir deneyim. Her köşede futbolun tarihiyle dolu anekdotlar, eski maçlardan kesitler ve zafer hikayeleri seni bekliyor.
Stadyumu gezdiğinde, oyuncu tüneli, soyunma odaları, saha kenarları ve FC Barcelona müzesi gibi alanları gezip, kulübün tarihine yakından tanıklık edebiliyorsun. Eğer şanslıysan, bir maç izleme şansı da bulabilirsin, çünkü Nou Camp'ta bir maç atmosferine tanıklık etmek, kelimenin tam anlamıyla unutulmaz oluyor.
Biz Barselona planı yaptığımız an bilet bakmaya başladık diyebilirim. Fiyatlar öyle abartılacak düzeyde değil. Sırf o atmosferi solumak için nispeten uygun fiyata satılan yerden biletleri aldık. Fotoğraftan da göreceğiniz üzere tüm stada hakimdik :) Katalanlarla maç izlemek o atmosferi solumak bizim için bambaşka bir deneyimdi. Barselona'ya gitmişken bir maç izlemeden dönmeyin derim. Şu an Nou Camp tadilatta ama yıl sonuna kadar açılacağı söyleniyor, bilginize.
Barselona Maç Biletini Nasıl Aldık? İşte resmi web sitesi
7. Mercat de La Boqueria

Barselona'nın La Boqueria Pazarı, şehrin en canlı ve renkli noktalarından biri. Burası sadece bir pazar değil, adeta bir deneyim alanı. İspanyol mutfağının tüm lezzetlerini bir arada bulabileceğin, kokuların ve renklerin dans ettiği bir yer. Sadece taze meyve ve sebzelerle değil, deniz ürünlerinden et çeşitlerine kadar her şey burada seni bekliyor. Özellikle yerel tapaslar ve sokak lezzetleri için harika bir fırsat!
Pazarın içinde dolaşırken, her köşede farklı bir tat deneyimi keşfedebilirsin. Taze meyve suları içmek, jamon (İspanyol jambonunu) tatmak, paella veya fideua gibi geleneksel yemekler denemek için harika fırsatlar var. Ayrıca, balık tezgahları ve deniz ürünleri o kadar taze ve rengârenk ki, bir fotoğraf makinesi olmadan ayrılman zor olur.
8. Barceloneta

Barceloneta’nın benim için yeri bambaşka çünkü burada hayatımın en özel anlarından birini yaşadım. Sahilde gün batımına karşı kumların üstüne örtümüzü sermiş anın tadını çıkarırken, o an sadece denizin sesi, hafif bir esinti ve ikimizin kalp atışları vardı sanki… Eşim tam orada bana evlenme teklif etti. Yerin her zaman ayrı canım Barselona.
9. Barri Gothic

Barselona’nın kalbinde, daracık taş sokaklarda dolaşırken zamanın yavaşladığını hissediyorsan, muhtemelen Barri Gotic’tesin. Burası şehrin en eski yerleşim yeri. Taş binalar, kemerli geçitler, demir ferforjelerle süslenmiş balkonlar ve arada bir duyulan sokak müzisyenlerinin sesiyle adeta Orta Çağ’da yürüyormuşsun gibi.
Bu mahallede her adım bir hikaye… Mesela bir sokağın köşesinden dönüyorsun, karşına aniden göz alıcı Barselona Katedrali çıkıyor. Bir başka köşede ise minik bir meydanda mumlarla çevrili bir sokak ressamı, portre çiziyor. Akşam saatlerinde ise sokak lambalarının loş ışığı altında gezinmek, romantik bir film sahnesini andırıyor.
Sabah erken saatlerde gidip kalabalıklar basmadan sokaklarda kaybolmayı dene. Hiçbir plan yapma, sadece yürü! Yolun bir sanat galerisine, minik bir kitapçıya ya da leziz kahveler yapan yerel bir kafeye çıkması garanti. Ayrıca Plaça Reial’de bir kahve içip insanları izlemek de çok keyifli bir mola olabilir.
10. Plaça Reial

Gotik Mahalle’nin içinden dolanırken bir anda karşına çıkan bu geniş ve aydınlık meydan, adeta bir film sahnesi gibi. Plaça Reial, çevresi sarı renkli binalarla çevrili, ortasında palmiye ağaçları olan, tam ortasında da bir çeşme bulunan nefis bir durak. Günün her saati hareketli ama bir o kadar da huzurlu. İspanyol ruhunu tam olarak hissettiren yerlerden biri diyebilirim.
Meydanın çevresinde sıralanmış kafeler, barlar ve restoranlar her daim dolup taşıyor. Akşam saatlerinde canlı müzik başlıyor, insanlar sangrialarını yudumlayıp meydandaki atmosferin tadını çıkarıyor. Özellikle sıcak bir yaz akşamı burada bir masa bulup oturmak, insanları izlemek, gelen geçenin neşesini seyretmek bir Barselona klasiği. Ve evet, meydandaki lambaları Gaudí tasarlamış, gözlerini biraz yukarı kaldırırsan o detayı da kaçırma derim!
Akşamüstü serinliğinde bir vermut ya da sangria alıp meydandaki bir kafede otur. Özellikle yerli halkın da tercih ettiği bazı köşeler var; en salaş görünen yerler bazen en iyi tapas’ı yapıyor, denemekten çekinme! Ve mutlaka gözünü açık tut – sokak sanatçıları burada çok güzel performanslar sergiliyor.
11. Picasso Müzesi

Barselona’da bir gezgin olarak gezerken, sanatın büyüsüne kapılmak hiç de zor değil. Ancak Picasso Müzesi, gerçekten içeri adım attığında seni alıp başka bir dünyaya götüren türden. Pablo Picasso'nun eserlerine dair sayısız detay barındıran bu müze, sanatçının hayatını ve sanatını keşfetmek için mükemmel bir fırsat.
Müze, eski bir gotik sarayda yer alıyor ve Barcelona'nın El Born bölgesinde, dar sokaklardan biriyle buluşuyor. Picasso'nun erken dönemlerinden başlayarak, tüm gelişim sürecine dair eserler sergileniyor. Belki de en ilginç kısmı, Picasso'nun şekil değiştirerek nasıl bir sanat devrimi yaptığını görmek. Genç yaşta başlayan çalışmalarından, kübizm akımının öncüsü olduğu döneme kadar bir sanatçının evrimini gözler önüne seriyor.
Online bilet için resmi web sitesi burada
12. El Born

Barselona'nın tarihi dokusunu modern yaşamla harmanlayan, şehrin en ilginç mahallelerinden biri. Daracık sokakları, taş binaları, renkli dükkanları, şirin kafeleri ve barlarıyla adeta bir keşif alanı. Hem turistlerin hem de yerel halkın uğrak yeri olan El Born, sahil kenarına yakın olmasının yanı sıra Barselona'nın kültürel ve sanatsal kalbinin attığı bir bölge.
Burada, Picasso Müzesi’ne yakın olmanın yanı sıra, her köşede geçmişin izlerini hissedebilirsin. Santa Maria del Mar Kilisesi, gotik mimarisiyle etkileyici bir yapı, gezilip görülmesi gereken yerlerden biri. Ancak El Born, sadece tarihiyle değil, aynı zamanda modern sanat galerileri ve tasarım dükkanlarıyla da dikkat çekiyor. Eğer alışveriş yapmayı seviyorsan, el yapımı takılardan tasarım ürünlere kadar her şeyi burada bulabilirsin.
13. Montjuic Tepesi

Barselona'nın en etkileyici ve keyifli manzaralarından birine sahip. Şehri yüksekten görmek, denizin mavisiyle şehir silüetinin birleşimini izlemek muazzam bir deneyim. Tepede yer alan Montjuic Kalesi, şehrin savunması için inşa edilmiş tarihi bir yapı ve bugüne kadar Barselona’nın görkemli tarihini izlemek isteyenler için harika bir durak. Ancak burası sadece tarihi bir alan değil, aynı zamanda doğayla iç içe bir alan.
Tepenin eteklerinde, yemyeşil bahçeler, büyük alanlar ve yürüyüş parkurlarıyla dolu olan bu bölge, şehri keşfetmek isteyenler için harika bir kaçış noktası. Montjuic Bahçeleri, hem doğayla iç içe olabileceğin hem de fotoğraflık çok güzel alanlar bulabileceğin yerlerden. Eğer spor yapmayı seviyorsan, buradaki patikalarda yürüyüş yaparak manzaranın tadını çıkarabilirsin.
Montjuic’e gitmek için teleferik kullanmayı unutma. Teleferik, şehri havadan izleyerek tepeden zirveye çıkmanı sağlıyor. Bu yolculuk, gerçekten eşsiz bir deneyim ve fotoğraflar için de mükemmel bir fırsat. Ayrıca, tepeye ulaştığında Montjuic Kalesi’ni gezebilir, çevredeki olimpiyat alanlarını keşfedebilir ya da Fundació Joan Miro gibi sanat galerilerini ziyaret edebilirsin.
14. Tibidabo

Barselona'nın en yüksek tepesinde yer alıyor ve buraya çıktığında şehri bambaşka bir açıdan görebiliyorsun. Eğer Barselona'nın panoramik manzaralarını seviyorsan, burası tam senlik! Şehir merkezinden biraz uzakta olsa da, Tepedeki Tibidabo Parkı ve Tibidabo Kilisesi ile gerçekten unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Tepede bulunan Tibidabo Amusement Parkı, 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip ve nostaljik bir eğlence parkı gibi. Burada çocukluğuna dönüp, eski tarz lunapark araçlarında eğlenebilir, şehri yüksekten izlerken kaybolmuş zamanın tadını çıkarabilirsin. Ayrıca, Templo Expiatorio del Sagrado Corazón adlı kilise de harika bir manzaraya sahip. Kilisenin zirvesine çıkmak, seni Barselona'nın o eşsiz silüetini 360 derece görmekle ödüllendiriyor.
Tibidabo'ya gitmek için güzel bir yolculuk yapabilirsin. Şehre biraz daha uzak olduğu için, Tibidabo Teleferiği veya Tibidabo Tramvayı’nı kullanarak tepede ulaşmak oldukça keyifli bir deneyim. Bu yolculuk da ayrı bir etkinlik! Tepede geçireceğin zaman, sadece manzarayı izlemekle geçmesin. Lunapark'ta nostaljik bir yolculuğa çıkmak, çocukluğunu hatırlatan eğlencelere katılmak gerçekten harika. Ayrıca, kafelerde bir mola verip şehri izlemek de oldukça huzurlu!
15. Parc de la Ciutadella

Barselona'nın yeşil kalbi diyebileceğimiz yerlerden biri. Şehirdeki en büyük park olmasının yanı sıra, içinde hem doğa severlere hem de tarih tutkunlarına hitap edecek çok şey sunuyor. Eğer şehirde uzun bir gün geçirdiysen ve biraz doğayla iç içe olmak istiyorsan, burası tam bir huzur cenneti.
Parkta dolaşırken kendini bir anda büyüleyici yürüyüş yolları, gölgelik alanlar ve bolca yeşillik içinde kaybolmuş gibi hissedebilirsin. İçinde yer alan göller, romantik köprüler, hala aktif olan eski binalar ve özellikle şelale hepsi adeta bir tablo gibi. Parkta gezmek, hem dinlendirici hem de görsel açıdan oldukça tatmin edici bir deneyim.
Parkın ortasında bulunan Museu de la Ciutadella’yı da gezebilirsin. Bu eski askeri kışla, şimdi Barselona’nın tarihi ile ilgili sergiler açıyor. Ayrıca, parkta yürüyüş yaparken göller etrafında kayık kiralayarak, farklı bir deneyim yaşayabilirsin.
Parc de la Ciutadella’yı keşfetmek için sabah ya da akşam saatlerini tercih edebilirsin; bu saatlerde park hem daha sakin hem de fotoğraf çekmek için harika bir ışığa sahip. Eğer bir kahve molası vermek istersen, parkın girişine yakın bazı kafe ve barlarda oturup şehrin seslerinden uzaklaşabilirsin. Ayrıca, parkın kuzey köşesindeki Barcelona Hayvanat Bahçesi'ni de ziyaret edebilirsin. Parkın içinde kaybolurken, şehrin gürültüsünden biraz uzaklaşmak için bu çok keyifli bir yer.
16. Poble Espanyol

Bu yer, İspanyol köylerinin ve kasabalarının bir araya geldiği bir açık hava müzesi gibi. 1929 Uluslararası Sergisi için inşa edilmiş olan Poble Espanyol, İspanya'nın farklı bölgelerinden gelen mimari tarzları bir araya getiriyor, yani adeta İspanya’nın farklı köylerini tek bir yerde gezme imkanı sunuyor.
Burası, geleneksel İspanyol mimarisini görmek isteyenlerde için kaçırılmaması gereken bir yer. Örneğin, Endülüs tarzı beyaz duvarlı evler, Katalonya’nın taş sokakları ve Aragonya’nın özgün yapıları burada bir arada. Ayrıca çok sayıda el sanatları atölyesi, dükkanlar ve restoranlar da bu kültürel deneyimi pekiştiriyor.
Poble Espanyol'da gezerken, hemen her köşede el yapımı ürünler satan küçük dükkanlarla karşılaşabilirsin. Geleneksel İspanyol el sanatlarını görmek ve hatıra olarak satın almak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Eğer yemek yemeyi seviyorsan, birkaç geleneksel İspanyol tapas'ı veya paella deneyebilirsin. Ayrıca, gece etkinlikleri oldukça canlıdır. Canlı müzik dinlemek veya yerel halk danslarını izlemek, burayı daha da özel kılıyor.
17. Plaça de Catalunya

Barselona'nın en büyük ve en merkezi meydanlarından birindesiniz şimdi. Eğer şehirde bir yerlere gitmek istiyorsan, burası tam da şehir hatlarını kesiştiren bir nokta. Buradan, şehrin en ünlü alışveriş caddesi olan Passeig de Gracia’ya ulaşabilir, ya da La Rambla'ya doğru yürüyebilirsiniz. Yani, burası Barselona'nın tam anlamıyla bir kavşak noktası.
Meydanın kendisi de oldukça etkileyici; geniş alanı, etrafındaki görkemli binalar, heybetli heykeller ve büyük çeşmeler ile gerçekten ilgi çekici bir görüntü sunuyor. Plaça de Catalunya, sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar canlı ve enerjik. Aynı zamanda, şehirdeki ulaşım hatlarının kesişim noktası olması nedeniyle, toplu taşıma kullanarak bir yerden başka bir yere geçmek isteyenler için de oldukça pratik bir lokasyon.
Eğer ilk kez Barselona'ya geliyorsan, Plaça de Catalunya'da bir mola vermek, şehrin atmosferini solumak için en ideal yerlerden biri. Meydanda oturup, çevreyi izlerken turistlerin ve yerel halkın koşturmasına şahit olabilirsin. Eğer alışveriş yapmayı seviyorsan, meydanın çevresindeki L’Illa Diagonal gibi büyük alışveriş merkezlerine göz atabilirsin.
18. Barselona Katedrali

Barselona Katedrali (ya da resmi adıyla La Catedral de la Santa Cruz y Santa Eulalia), şehrin Gotik Mahallesi'nde yer alıyor ve Barselona’nın en etkileyici dini yapılarından biri. 13. yüzyılda inşa edilmeye başlanan bu katedralin tamamlanması yüzyıllar sürmüş. Katedralin dış cephesi, karmaşık oymalı taşlardan yapılmış ve oldukça etkileyici bir görünüme sahip.
Katedralin içine girdiğinde, uzun ve yüksek kolonlar, zarif pencereler ve büyüleyici vitraylar seni karşılayacak. Özellikle katedralin içindeki Santa Eulalia'nın mezarı ve güzel avlusu, ziyaretçilerin ilgisini çeker. Katedralin en yüksek noktasına çıkmak için bir merdiven var ve bu alandan şehri 360 derece görebilirsin!
Katedralin çevresindeki Gotik Mahalle'yi gezmeyi de ihmal etme. Dar sokaklar, eski binalar ve geleneksel kafelerle dolu bu mahalle, Barselona'nın geçmişine dair çok şey anlatıyor.
19. Palau de la Musica Catalana

Palau de la Musica Catalana, Barselona'nın en göz alıcı ve etkileyici konser salonlarından biri olarak şehre gelenleri büyüleyen bir yer. 1905 yılında inşa edilmeye başlanmış ve tamamlandığında, Modernist mimarinin harika bir örneği olarak kabul edilmiştir. Lluís Domenech i Montaner tarafından tasarlanan bu yapının her köşesi, sanatla iç içe olan bir atmosfer yaratıyor.
Palau'nun iç mekanını görmek, adeta başka bir dünyaya adım atmak gibi. Renkli vitraylar, oymalı tavanlar ve büyüleyici mozaikler ile dolu olan salon, görsel olarak olduğu kadar, işitsel açıdan da etkileyici. Özellikle ana konser salonu, büyük avizesi ve davetkar atmosferiyle her ziyaretçiye unutulmaz bir deneyim sunuyor. İster bir konser dinlemek istersen sadece mimarisine hayran kalmak, her iki deneyim de burayı özel kılıyor.
Palau de la Musica Catalana'yı ziyaret etmek için en iyi seçenek, bir konser veya etkinliğe bilet almak olacak! Klasik müzik konserlerinden, opera gösterilerine kadar birçok etkinlik burada düzenleniyor. Bir konseri izlemek, hem tarihi yapıyı hem de müziği bir arada deneyimlemek için mükemmel bir fırsat. Eğer bir etkinlikte bulunamıyorsan, rehberli turlarla binanın içini gezebilir ve her detayını daha yakından keşfedebilirsin. Turlar, hem mimari özellikleri hem de kültürel arka planı daha derinlemesine anlamanı sağlar.
Etkinlik takvimi ve biletler için resmi site burada
20. Port Vell

Barselona'nın eski limanı olarak şehre çok uzun bir geçmişe dayanan bir hikaye sunuyor. Ancak günümüzde, yeniden yapılanma ve modernizasyon sayesinde, liman bölgesi çok daha canlı ve turist dostu bir hale gelmiş. Hem denizle iç içe bir yürüyüş yapmak hem de harika manzaralar eşliğinde biraz dinlenmek için Port Vell kesinlikle harika bir seçenek.
Limanda yürüyüş yaparken, göz alıcı yatlar ve teknelerle karşılaşabilirsin. Yatların demirlediği alan, bazen insanı lüks yaşam tarzı hakkında düşünmeye sevk etse de, burada olmak oldukça huzur verici bir deneyim. Ayrıca, bölgedeki şirin kafelerde oturmak, deniz manzarasına karşı bir şeyler içmek de çok keyifli.
Port Vell'de gezinirken, Arenas de Barcelona'yı ziyaret etmek harika olabilir. Bu eski arenanın içi şimdi bir alışveriş merkezi olarak kullanılıyor, ancak üst katından limana ve şehir merkezine muazzam bir manzara izleyebilirsin. Eğer denizle ilgili bir şeyler yapmak istersen, tekne turları oldukça popüler. Limandan kalkan teknelerle kısa bir deniz turuna çıkabilirsin. Ayrıca, Maremagnum Alışveriş Merkezi'ni ziyaret edebilirsin; burada alışveriş yapabileceğin dükkanlar ve harika restoranlar bulunuyor. Alışveriş yapacaksan pasaportun yanında olsun. Tax free için ihtiyacın olacak!
21. Arc de Triomf

Arc de Triomf, Barselona'nın en tanınan yapılarından biri olduğundan, şehre gelenlerin fotoğraf çekmek için en çok tercih ettiği noktalardan biridir. 1888 Dünya Fuarı'nın giriş kapısı olarak inşa edilen bu takı, Katalan Modernizmi'nin etkileyici örneklerinden biri.
Kırmızı tuğlalardan yapılan zafer takı, daha geleneksel taş yapılarla kontrast oluşturuyor ve oldukça zarif bir görünüm sunuyor. Üzerinde yer alan detaylar, savaş zaferi değil, daha çok barış ve refah simgeleri ile süslenmiş. Burası, dönemin sanatsal anlayışını yansıtan önemli bir yapıdır. Takın altından yürürken, aslında sadece mimari bir yapıyı değil, aynı zamanda Barselona'nın tarihine dair bir dokunuşu da keşfetmiş oluyorsun.
Arc de Triomf’ün önünde fotoğraf çekmek oldukça popüler bir aktivite olsa da, çevresindeki Avinguda de la Reina Maria Cristina caddesinde yürümek de çok keyifli. Bu cadde, palmiyelerle dolu olup takı daha da etkileyici kılar. Ayrıca, Parc de la Ciutadella'ya yürüyerek geçebilir ve bir araya gelen bu iki noktayı birleştirip şehri daha derinlemesine keşfetmiş olursun. Eğer sakin bir an geçirmek istersen, takın hemen arkasında yer alan barlarda bir içki içebilir veya kafelerde dinlenebilirsin.
22. Casa Padua

Buraya tesadüfen denk geldik, yapı öyle göz kamaştıran cinsten ki, kesin burası Gaudi'nin o müthiş mimari yapılarından biri dedik. Araştırmaya koyulduk fakat hakkında bilgi neredeyse hiç yok! Zar zor adının Casa Padua olduğunu öğrendik. 1903 yılında Granell, Palau de la Musica Catalana ve Sant Pau Art Nouveau Site gibi önemli projelerde de imzası olan Katalan modernist mimar Jeroni F. Granell i Manresa tarafından tasarlanmış. Yıllarca terkedildikten sonra, 1989 yılında kapsamlı bir restorasyona tabi tutulmuştur. Restorasyon, orijinal cephenin korunarak iç mekanın modernize edilmesiyle gerçekleştirilmiş ve 1992 yılında "En İyi Restorasyon Projesi" ödülünü kazanmış. Barselona'nın modernist mirasını keşfetmek isteyenler için sakin ve etkileyici bir durak olarak tavsiye edebilirim.
Nasıl buluruz diye soracak olursanız; Casa Vicens'in iki üç gerisindeki bina.
BONUS: Flamenko Gösterisi İzle!

Flamenko, İspanya’nın güneyinde, özellikle Endülüs bölgesinde doğmuş; Arap, Yahudi, Berberi ve Çingene kültürlerinin harmanından doğan bir sanat dalı. 15. yüzyıldan itibaren farklı halkların müzikleri, dansları ve hikayeleri bu topraklarda iç içe geçmeye başlıyor. Flamenko da tam bu birleşimin bir ürünü olarak doğuyor.
Başlangıçta, Flamenko sadece ses ve ritimle yapılan bir ifade biçimiydi. Zamanla gitar eklendi, sonra dans… Ve ortaya bugün izlerken insanın tüylerini diken diken eden o tutkulu sahne sanatı çıktı.
Flamenko’nun temelinde acı, aşk, özgürlük ve direnç var. Zaten dansçının yüzündeki ifade, parmakların şıklatılışı, ayakların yere vuruluşu hep bir şey anlatır. Bu yüzden, Flamenko sadece bir dans değil; adeta bir yaşam öyküsüdür.
Barselona'da flamenko deneyimi yaşamak isteyenler için hem geleneksel hem de modern atmosferlerde sunulan en iyi gösteri mekanlarını senin için derledim. İşte şehri ziyaret ettiğinde kaçırmaman gereken flamenko gösterileri:
En İyi Flamenko Gösteri Mekanları
1. Tablao Flamenco Cordobes
Konum: La Rambla, 35, Barcelona
Neden Gitmeli: 1970'ten beri hizmet veren bu mekan, Barselona'nın en köklü flamenko sahnelerinden biridir. Camarón ve Farruco gibi efsane isimlerin sahne aldığı bu mekanda, geleneksel Endülüs atmosferinde etkileyici performanslar izleyebilirsin.
2. Los Tarantos
Konum: Plaça Reial, Barcelona
Neden Gitmeli: 1963'ten beri faaliyet gösteren bu mekan, flamenko müziğine odaklanan kısa ama yoğun gösteriler sunuyor. Dans yerine müziğin ön planda olduğu bu gösteriler, flamenko severler için farklı bir deneyim sunuyor.
3. Tablao de Carmen
Konum: Poble Espanyol, Barcelona
Neden Gitmeli: 1988'den beri hizmet veren bu mekan, ünlü flamenko sanatçısı Carmen Amaya'ya ithafen açılmıştır. Sahneye çıkan dansçılar arasında Tete ve Yiyo gibi yetenekli isimler bulunuyor. Ayrıca, sunulan yemekler de oldukça kaliteli.
4. Barcelona City Hall
Konum: Rambla de Catalunya, 2, Barcelona
Neden Gitmeli: 19.yüzyıldan kalma bu tiyatro, modern teknik altyapısı ve büyük sahnesiyle dikkat çekiyor. Dört farklı gösteri saatiyle, flamenko müziği ve dansını büyük bir sahnede deneyimleyebilirsin.
5. Palau Dalmases
Konum: Gothic Quarter, Barcelona
Neden Gitmeli: Barok tarzda inşa edilmiş bu mekan, samimi bir atmosferde flamenko gösterileri sunuyor. Dansçıların her hareketi daha yakından izlenebilir ve müzik etrafını sarar.
Barselona Yeme İçme Önerileri ve Gezilecek Yerler Haritası, Telefonunuza Kaydedin!
Haritaya ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Barselona'da Konaklama Önerileri: Bölge Bölge Ucuz, Orta ve Pahalı Otel Seçenekleri yazımızda harika öneriler yaptık!
Barselona; her köşesinde sanat, her sokağında tarih, her gün batımında da bir tutam romantizm saklayan şehirlerden biri… Eğer bu yazıyı buraya kadar okuduysan, eminim sen de artık Barselona’nın renkli sokaklarında kaybolmak, Gaudi'nin dünyasında biraz hayal kurmak ve deniz kıyısında tapas keyfi yapmak için sabırsızlanıyorsundur. Unutma, Barselona sadece gezilecek yerlerden ibaret değil; hissetmen, dinlemen ve tadını çıkarman gereken bir ruh hali. Şimdi valizini hazırla, kalbini açık bırak ve bu büyülü şehri kendi hikayenle tamamla. :)
Comments