Brüksel'de Ne Yenir? En İyi Kafeler, Restoranlar ve Sokak Lezzetleri Yeme İçme Rehberi
- Sabuha Öztürk
- 19 May
- 15 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 May
Çikolata kokularının ve çıtır waffle seslerinin yankılandığı, her köşe başında farklı bir lezzet sürpriziyle karşılaşacağınız bir şehir: Brüksel. Belçika'nın ve Avrupa'nın siyasal olarak başkenti olan bu büyüleyici şehir sadece tarihi yapıları ve kültürel zenginlikleriyle değil aynı zamanda damakları şenlendiren eşsiz mutfağıyla gastronomi tarihinde yer ediniyor. Bu rehberde Brüksel'in en iyi şık restoranlarından gizli kalmış lezzet duraklarına, geleneksel tatlarından gece eğlencelerine kadar keşfedilmeye değer her şeyi bulacaksınız. Haydi başlayalım!
Bu yazının sonunda bütün Brüksel gezilecek yerler ve yeme içme mekanı önerilerinin işaretli olduğu haritayı bulabilir, telefonuna kaydedebilirsin.
Brüksel'de Ne Yenir? Lüks ve Şık Restoranlar
1. Comme Chez Soi
Brüksel'in en eski Michelin yıldızlı restoranı olarak gastronomi sahnesinde neredeyse bir asırdır parlayan bir fine dining restoranı. 1926 yılında Georges Cuvelier tarafından kurulan bu restoran dört nesildir aynı aile tarafından işletilmekte ve Belçika mutfağının zarif yorumlarını sergilemekte. 1976 yılında üç Michelin yıldızına sahip olsa da zamanında başka bir aile bireyine devredildiği için güncel olarak tek Michelin yıldızına sahip.
Restoranın şefi geleneksel Belçika mutfağını modern dokunuşlarla harmanlayarak ziyaretçilerine takdim ediyor. Tadım menüleri fiyatları 185€ - 250€ arasında değişmekte, ayrıca restoranın a la carte menüsü de bulunuyor. Brüksel'de gastronomik bir deneyim yaşamak istiyorsanız, listenize ekleyebilirsiniz.
Fiyat: €€€€
2. Bozar Restaurant
Gault&Millau Rehberi'nde 20 üzerinden 17 puan alan ve Michelin Rehberi'nde iki yıldıza layık görülen Bozar Restaurant, Brüksel'de kaliteli yemek konusunda en iyiler arasına adını yazdırıyor. Restoran 1920’lerde tasarladığı orijinal iç mekanı büyük ölçüde koruyarak mermer kaplamalar ve geometrik desenlerle süslenmiş.
Mekanın şefi Karen Torosyan, geleneksel Fransız/Belçika mutfağını ustalıkla yorumlamış, adeta kendine yeni bir mutfak yaratmış. Her gelen tabak sizi başka bir diyara götürüyor. Restoranın tarihi atmosferi, zarif sunumları ve lezzetli yemekleri giden herkes tarafından beğenilmekte. Özellikle özel günler için tercih edebilirsiniz. Tadım menü fiyatları 115 € - 245 € arasında değişmekte. Rezervasyon yapmayı da unutmayın.
Fiyat: €€€€
3. Eliane
Henüz 2024 yılının sonlarında açılmasına rağmen kısa sürede büyük beğeni toplayan bir fine dining restoranı burası. Mekan Şef Kobe Desramaults, tarafından anneannesine ithafen kurulmuş, mekanın adına onun adını vermiş. Restoran açılışından sadece altı ay sonra Nisan 2025'te bir Michelin yıldızı kazanmış.
Eliane, modern tasarımı ve ev sıcaklığını bir araya getiren bir atmosfere sahip. Açık mutfak konsepti ile buraya gelenler şefin yaratıcılığına birebir şahit olabiliyor. Özel tasarım tencereler ve arka planda çalan müzikler, mekana özgün bir hava katmakta.
Şef Desramaults, yerel ve mevsimlik malzemeleri kullanarak günlük olarak değişen 18 çeşitlik bir tadım menüsü sunmakta. Öne çıkan lezzetler arasında vin jaune ile zenginleştirilmiş istiridye risottosu ve binchotan kömüründe pişirilmiş kırmızı mercan balığı bulunmakta.
Fiyatlar:
İçecekler hariç tadım menüsü: 285€
Şarap eşleştirme: 150€
Alkolsüz eşleştirme: 120€
Bu gizli kalmış hazineye ulaşmak için konumu haritalara ekledim!
4. 65 degrés
65 Degrés, gastronomi ile sosyal sorumluluğu bir araya getiren özel ve eşsiz bir restoran. Şef Antoine Ysaye'nin liderliğinde, zihinsel engelli bireylerin istihdam edildiği bu mekan sadece lezzetli yemekleriyle değil aynı zamanda toplumsal katkısıyla da tüm dikkatleri üzerine çekiyor.
2018 yılında kurulan 65 Degrés, dört kurucu ortak tarafından hayata geçirilmiş. Restoranın adı, 'mükemmel yumurta'nın pişirildiği 65°C sıcaklıktan esinlenilmiş. Burası zihinsel engelli bireylerin profesyonel hayata entegrasyonunu amaçlayan bir sosyal girişim olarak faaliyet göstermekte. Bugün, 11 özel genç çalışanıyla birlikte, gastronomi dünyasında hem hizmet hem de lezzet olarak fark yaratıyor.
Şef Antoine Ysaye, Fransız ve Belçika mutfağından esinlenen mevsimlik menüler sunmakta.
Yengeç dolgulu şalgam ve fıstık-curry köpüğü
Nektarin ve vanilyalı sos eşliğinde kuzu fileto
Haftalık değişen "mükemmel yumurta"
Yavaşça pişen Dana Tartar ve tuzlu Tonnato tarzı dondurma
gibi eşsiz lezzetleri burada bulmak mümkün.
Burada salıdan cumaya öğle ve akşam yemeği, cumartesi günleri sadece akşam yemeği sunulmakta. Öğle yemeği tabak sayısına göre 30€ - 45€ arasında, akşam yemeği iste yine tabak sayısına göre 60€ - 90€ arasında değişmekte. Bu güzel ve özel insanların samimi ve güler yüzlü misafirperverliğinin yanında lezzetli yemekleri deneyimlemek insana ayrı bir tecrübe katıyor diyebilirim :)
Fiyat: €€-€€€
5. Le Petit Bon Bon
Michelin yıldızlı şef Christophe Hardiquest'in önderliğinde açılan şık bir Belçika brasseriesi. 17 yıl gibi uzun yıllar boyunca süren bir restorasyonun ardından yeniden açılan tarihi Corinthia Grand Hotel Astoria'nın içinde yer alan bu zarif restoran menüsünde, geleneksel Belçika mutfağını modern dokunuşlarla harmanlıyor, hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çekiyor.
Burası aslında aynı şefin sahipliğini yaptığı eski efsanevi restoranı Bon Bon restoranının devamı. 20 yıl boyunca gastronomi dünyasında önemli bir yer edinmiş, 2 Michelin yıldızı kazanmış bu restoran, şefin yeni maceralar aramak istemesi ötürü kapanmış.
Mekan, bakır, mermer ve ahşap gibi doğal malzemelerle sıcak ve davetkar bir atmosfer sunuyor. Klasik brasserie tarzındaki desenli zeminler, ahşap paneller ve aynalarla zenginleştirilmiş duvarlar, mekana hem geleneksel hem de modern bir hava katmakta.
Le Petit Bon Bon'un menüsü, Belçika mutfağının klasiklerini modern dokunuşlarla sunar. Öne çıkan lezzetler arasında:
Gougères à la Tête de Moine : İsviçre peyniriyle hazırlanan hafif hamur işleri.
Œuf Meurette: Kızarmış yumurta, kırmızı şarap sosu ve mantarlarla servis ediliyor.
Croquettes aux Crevettes: Belçika'nın ünlü karides kroketleri
Cabillaud à l'Ostendaise: Ostende usulü morina balığı, kremalı sos ve küçük gri karideslerle servis ediliyor.
Steak au Poivre des Gorilles: Özel goril biberiyle tatlandırılmış biftek.
Fiyatlar, muse-bouche'lar 14 €'dan, ana yemekler ise 30-35 € aralığında sunulmakta. Brüksel'de kaliteli bir yemek deneyimi arayan herkes için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir adres. Fiyat/performans olarak Belçika'nın en iyi restoranlarından biri olduğu şüphesiz. Listenizde olmalı :)
Fiyat: €€
Keyifli ve Samimi Mekanlar / Dünya Mutfakları - Sokak Lezzetleri
6. Fin de Siècle
Brüksel'in kalbinde, Sainte-Catherine Meydanı yakınlarında yer alan ve geleneksel Belçika mutfağını samimi bir atmosferde sunan popüler bir restoran. Rezervasyon kabul etmeyen bu restoran, her akşam dolup taşıyor.
Fin de Siècle, yaklaşık 16 yıl önce kurulmuş ve o zamandan beri Brüksel'in en popüler restoranlarından biri haline gelmiş. Sahibi, restoranın tanıtımını ağızdan ağıza yayılan övgülerle dedikodu tarzında yapmış ve bu fikir başarılı olmuş. Mekan, karşılıklı iki yemek salonuna sahip, her iki salon da sürekli olarak dolu diyebiliriz.
Geleneksel Belçika mutfağının incelerini burda bulabilirsiniz. Restoranın menüsü Fransızca olarak tahtada yazılı oluyor. Restoranda öne çıkan yemekler:
Carbonade à la bière: Bira ile pişirilmiş dana eti güveci
Stoemp & Saucisses: Patates püresi ve sosis
Lapin à la Kriek: Kiraz birası ile pişirilmiş tavşan eti
Entrecôte: Izgara biftek (antrikot)
Jambonneau: Hardal soslu domuz incik
Yemekler genellikle patates püresi veya fırınlanmış patates ve taze salata ile servis ediliyor. Patates kızartması yok. Ek olarak burada birçok seçkin Belçika birasını bulabilirsiniz. Ana yemekler genellikle 15 € ile 25 € arasında değişmekte. Porsiyonlar ve lezzeti ölçüt aldığımızda fiyatlar gayet uygun diyebiliriz. Burası geleneksel Belçika mutfağını samimi bir ortamda deneyimlemek isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat, kesinlikle listenizde olmalı.
Fiyat: €€
7. Lafeh
Lafeh, otantik Lübnan lezzetlerini bulabileceğiniz şirin ve minik bir sokak lezzeti dükkanı. Yeni açılmış olmasına rağmen kısa sürede hem yerel halkın hem de turistlerin favorisi haline gelmiş. Bizim dönerin diğer adı olan shawarma, Arap mutfaklarında olduğu gibi Lübnan mutfağında da önemli yer kaplıyor, burası da gayet güzel yapıyor. Tavuk veya et shawarmaları, özel halloumi peyniri ve falafel ilaveleriyle bambaşka bir tada ulaşıyor.
Lafeh'in menüsü sokak lezzetleri üzerine,
Tavuk Shawarma: 9,50 €
Dana Shawarma: 9,50 €
Halloumi Shawarma: 9,50 €
Falafel Shawarma: 9,50 €
Yan ürünler arasında humus (6,50 €), falafel (7 €), patates kızartması (5 €) ve patlıcan ezmesi (6,50 €) var. İçecek seçenekleri arasında ayran (2,50 €) ve Lübnan acı-tatlı limonataları -favorim- (4,50 €) bulabilirsiniz. Hızlı ve lezzetli bir ayaküstü atıştırmalık yada doyurucu bir shawarma için adres burası.
Fiyat: €-€€
8. Friterie Tabora
Belçika'nın başkenti Brüksel'in merkezinde Grand Place'a oldukça yakın bir konumda yer alan ve geleneksel Belçika patates kızartmalarını (frites) sunan ikonik bir dükkan. Rue de Tabora 2 adresinde bulunan bu friterie (patatesçi), adını bulunduğu sokaktan almış. Rue de Tabora da, 1916 yılında Belçika'nın Tanzanya'daki Tabora zaferini anmak amacıyla bu isim verilmiş.
Burada patatesler taze soyulmuş ve kesilmiş olarak 2 kere kızartılıyor, bu da çıtır çıtır olmasını sağlıyor. Bu frites'ler, geleneksel olarak kağıt külah içinde servis ediliyor. Menüde ayrıca "mitraillette" adı verilen, yarım baget ekmeği içinde et, frites ve çeşitli soslarla hazırlanan doyurucu sandviçler de bulunmakta. (bizim patsonun etlisi)
Sos seçenekleri oldukça geniş; ketçap, mayonez, sarımsaklı sos, curry, BBQ ve özellikle Belçika'ya özgü andalouse sosu (favorim) gibi yaklaşık 10-15 farklı sos arasından seçim yapabiliyorsunuz.. Andalouse sosu, mayonez, domates ve biber karışımından oluşuyor ve hafif acılığıyla patateslere harika bir lezzet katıyor.
Küçük boy frites yaklaşık 3-4 €, büyük boy ise 5-6 € arasında değişmekte. Mitraillette sandviçler ise içeriğine göre 6-8 € arasında oluyor. Soslar da 1 €. Kapısında sıra oluyor, bazen 15 dakika bazen ise 1 saat beklemek zorunda kalıyorsunuz.
Yalnız eklemek isterim ki bu patates işi nedendir bilmem biraz şans işi. Çünkü bir gün aynı yerden aldığınız patates çok lezzetli oluyor, diğer gün bambaşka lezzetsiz bir ürünle karşılaşabiliyorsunuz. Sanırım mahsule göre de değişiyor. O yüzden beklentinizi çok yüksek tutmayın, iyi bir patates gelirse sevinirsiniz :)
Fiyat: €
9. In’t Spinnekopke
1762 yılında kurulmuş tarihi bir restoran olarak, geleneksel Belçika mutfağını ve kültürünü yaşatan nadir meknlardan biri. Adı Flamanca 'da “örümcek ağı” anlamına gelen bu restoran, yüzyıllık geçmişiyle şehrin gastronomik mirasının önemli bir parçası.
İç mekan, ahşap paneller, mozaik zeminler, eski bira afişleri ve posterlerle süslenmiş. Üç ayrı salonu bulunan restoranın bir bölümü sadece içki içmek isteyen misafirler için ayrılmış. Bu sayede, hem yemek yemek isteyenler hem de sadece bir içkiyle vakit geçirmek isteyenler için uygun bir ortam sunulmakta.
Geleneksel Brüksel ve Belçika mutfağının özgün lezzetlerini burada bulmak mümkün
Bloempanch: Karamelize elma ile servis edilen Brüksel'e özgü siyah kan sosisi.
Flemish Stew: Boon Faro birasıyla pişirilmiş domuz yanağı yahnisi
Stoemp: Mevsim sebzeleriyle hazırlanan patates püresi, sosis ve pastırma
Choesels: Boğa testisinden yapılan geleneksel bir Brüksel yemeği.
Artisanal Croquettes: Panko kaplı, kremalı ve biberli karides kroketleri
Tatlılar arasında ise çikolatalı mus ve tuzlu karamel dondurmalı elmalı turta bulunmakta.
Ek olarak burası geniş bira seçenekleri ile de meşhur. Lambik, geuze ve kriek gibi spontane fermantasyonlu biraların yanı sıra kendi ürettikleri veya yerel üreticilerden sağladıkları sayısız çeşitte biraları da mevcut.
Fiyatlara gelirsek başlangıçlar 6-20 €, ana yemekler 20-25 €, tatlılar ise 8-8,50 € arasında değişmekte Hafta içi öğle saatlerinde 15 €'ya günlük menü seçeneği de bulunmakta.
Belirtmek gerekir ki buranın menüsü her kesime hitap etmeyebilir ama eğer gerçek Belçika mutfağını arıyorsanız, burası nadide örneklerinden biri.
Fiyat: €€
10. Fish Tank
Fish Tank, deniz ürünlerine modern ve yaratıcı bir bakış sunan, eski bir balıkçı dükkanından şirin ve butik bir bistro benzeri dükkana dönüştürülen bir sokak lezzetleri dükkanı diyebiliriz. Kuzey Denizi ve İngiliz Kanalı'ndan taze balıklarını en yaratıcı ve lezzetli haliyle ziyaretçilerine sunuyor.
Ev yapımı karides kroketleri: Kremalı iç harcı ve kızartılmış cima di rapa ile servis ediliyor
Fish burger: Taze mezgit, eritilmiş cheddar ve çıtır marul ile hazırlanır; yanında mükemmel pişmiş patates kızartması ve ev yapımı soslar (tartare, harissa, mango veya deniz yosunu mayonezi) ile sunuluyor.
Salmon trout américain-frites: Belçika usulü steak tartare'nin somon alabalık ile yeniden yorumlanmış hali diyebiliriz.
Fish & chips: Günün taze balığı ile hazırlanıyor.
Gri karides salatası: Eski usul brioche pistolet ekmeği içinde, turşu salatalık ile servis edilmekte.
Fiyatlar 7.5 € ile 15€ arasında değişmekte. Yalnız içerisi çok dar olduğu için yer bulmakta zorlanabilirsiniz, ama boşluk denk getirirseniz kaçırmayın derim.
Fiyat: €-€€
11. The Lobster House
Brüksel'in göbeğinde taze deniz ürünleri ve Belçika mutfağının geleneksel lezzetlerini sunan, balık müdavimleri için tasarlanmış bir restoran. Daha önce ıstakoz denemediyseniz ve hevesiniz varsa size uygun en iyi adreslerden biri bu. Istakozlarının yanında;
Canlı tanktan seçilen mavi ıstakoz
Deniz mahsullü paella
Midye ve patates kızartması (moules-frites)
Deniz mahsullü makarna ve ıstakoz çorbası
gibi popüler lezzetleri bulunmakta. Sadece ıstakoz için değil, Belçika mutfağının simgeleri midye veya salyangoz için de burayı tercih edebilirsiniz. Mekanın popülerliğinden dolayı rezervasyon gerekli ama alamazsanız yine de kapısında şansınızı deneyebiliyorsunuz.
Ayrıca restoranın şefi Semiha isminde bir Türk, onun elinden de böyle şaheserlerin çıktığını görmek ayrı bir gurur :) Yolunuz düşmesin, direk yolunuzu buraya çevirmenizi tavsiye ederim.
Fiyat: €€-€€€
12. Thaiburi
Brüksel'de merkeze yakın, geleneksel Tayland mutfağını samimi bir atmosferde sunan küçük ve aile işletmesi bir restoran. Mekanın şefi, eşi ile birlikte otantik kendi ev lezzetlerini Brüksel'e taşımış, Belçika'nın en iyi Tayland restoranlarından bir tanesi.
Yaklaşık 10 masalık kapasitesiyle çok sıcak ve samimi atmosfere sahip bu restoranda çok lezzetli ve farklı yemeklerle karşılaşmak mümkün. Restoranın şefi, hazır ürün kullanmıyor ve her yemeği sipariş üzerine hazırlıyor.
Tom Yum Çorbası: Limon otu, otlar ve hindistancevizi sütüyle hazırlanan bir çorba
Pad Thai ve Pad See Ew: Tayland'ın ünlü noodle yemekleri de tabi burada mevcut
Massaman ve Yeşil Köri: Baharatlı ve aromatik köri yemeği
Tavuk Şiş ve Buharda Pişmiş Mantılar: Başlangıç için harika, kendi mutfağından uzaklaşmak istemeyenler için de güzel bir seçenek
Fiyatlar 10-25€ arasında değişmekte, farklı ve lezzetli bir mutfak arayanlar için harika bir seçenek olacaktır.
Fiyat: €€
13. Yummy Bowl
Kore esintili Asya füzyon mutfağıyla, sağlıklı ve lezzetli seçenekler sunarak kısa sürede şehrin favori mekanlarından biri haline gelen bu şirin vejetaryen restoran, çeşitli ve besleyici bowl'larıyla sadece veganlara değil tüm kesime hitap ediyor. Güzel bir kahvaltı için ya da diyetini bozmayacak ama gözünüzü de doyuracak dengelenmiş tabaklar için adres burası.
Dragon Bowl: Asya esintili tatlarla dolu, baharatlı ve doyurucu bir seçenek.
Happy Bowl: Avrupa tarzı salata sevenler için ideal, taze ve hafif bir alternatif.
Super Bowl: Goji berry, avokado gibi süper gıdalarla zenginleştirilmiş, besleyici bir bowl
Pho: Tatlı ve dengeli baharatlarla hazırlanan bir çorba (mekanın favorisi)
gibi kaseleri ve daha çok çeşidi bulmak burada mümkün.
Fiyatlar 15 € civarında, biraz fazla gelebilir ama porsiyonlar da gayet büyük. Eğer hem sağlıklı hem de lezzetli bir adres arayışı içerisindeyseniz, buldunuz!
Fiyat: €€
14. Le Rendez-Vous des Artistes Brasserie Restaurant
Belçika mutfağının geleneksel tatlarını modern bir dokunuşla sunarak hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çeken bir brasserie (birahane). Yerel mutfağın simge lezzetlerini ve yemeklerini en güzel halinde denemek istiyorsanız derdinize çare olacak yer burası. Adından da anlaşılacağa üzere sanatçılara adanmış bir restoran burası, duvarlarda sanatçı fotoğraflarıyla otantik bir ortam yaratılmış.
Restoranın öne çıkanları;
Moules-frites: Sarımsaklı krema sosuyla servis edilen midye ve patates kızartması.
Carbonade flamande: Belçika usulü dana eti güveci. (alkolsüz bira ile servis ediliyor)
Vol-au-vent: Tavuk ve mantarla doldurulmuş milföy hamuru.
Chicon au gratin: Jambonla sarılmış ve beşamel sosla fırınlanmış endiv. (bir çeşit marul benzeri yeşil salata)
Le boulet à la liégeoise: Liège şurubu içeren bir sosta karışık kıyılmış domuz eti ve sığır eti toplarından yapılan bir köfte yemeği
Ayrıca, geniş bir Belçika birası ve şarap seçkisi de bu restoranda mevcut. Fiyatlar menüde görebildiğiniz gibi. Yerel mutfağın derinliklerine inmek istiyorsanız listenize burayı ekleyebilirsiniz.
Fiyat: €€
Kafe, Pastane ve Ağız Tatlandıran Yerler
15. Pastelaria Garcia
Eğer Portekiz'e gidip o meşhur tatlılarını yeme fırsatınız olmadıysa, işte fırsat burada! 1990 yılından bu yana hizmet veren otantik bir Portekiz pastane olan Pastelaria Garcia, Art Deco tarzındaki mimarisi ve iç dizaynındaki geleneksel Portekiz seramikleri (azulejos) ve duvarlardaki çeşme motifleriyle, buraya gelenlere Lizbon sokaklarında bir gezinti yapıyormuş hissi veriyor.
Burada sadece o meşhur nata tatlısını değil, diğer tatlıları, sandviçleri ve aperatif yemekleri bulmak da mümkün. Nata fiyatı 1.80€, sandviçler de 3-3.5€ civarında.
Pastéis de Nata: Tarçın serpiştirilmiş bu kremalı tartları deneyen herkes Lizbon'dakilerden bir fark bulamıyor.
Bifana: Baharatlı domuz etiyle hazırlanan geleneksel Portekiz sandviçi. (peynirli veya helal seçenekleri de var)
Bolinhos de Bacalhau: Derin yağda kızartılmış morina balığı köfteleri.
Empanadas de Peixe: Balık dolgulu empanadalar. (bir portekiz böreği)
Pistolet: Belçika tipi yuvarlak ekmek sandviçler
Ama bunlara ilginiz yoksa bile sadece bir shot espresso ile bir nata yemenizi tavsiye ederim, dünyada daha iyi bir ikili yoktur sanırım :)
Fiyat: €
16. MOK COFFEE
2024 yılında European Coffee Trip tarafından Belçika'nın en iyi kahve dükkanı seçilen, İki kez Belçika Kahve Şampiyonu Jens Crabbé tarafından kurulan MOK, mevsimine göre seçilen kahve çekirdekleriyle filtre ve espresso bazlı kahveleri ile Brüksel ve Belçika'nın en iyi kahvecilerinden biri. Güzel bir kahve ile güne başlamak için doğru konum.
Fiyat: €
17. Aux Merveilleux de Fred
Fransız pastacılığının zarafetini ve Kuzey Fransa'nın geleneksel tatlarını modern bir dokunuşla sunan uluslararası bir pastane zinciri. İlk şubesi 1982'de açılan marka bugünlerde, Paris, New York, Tokyo, Madrid ve Londra gibi şehirlerde 60'tan fazla şubesiyle dünya çapında hizmet vermekte.
Aux Merveilleux de Fred mağazaları, Fransız Devrimi sonrası dönemin zarafetini yansıtan barok tarzda dekore edilmiş. Kristal avizeler, altın varak detaylar ve açık mutfak konseptiyle müşterilere hem görsel hem de gastronomik bir deneyim sunulmakta. Burada enfes tatlılardan ağız sulandırıcı sandviçlere kadar geniş yelpazede ürün bulabilmek mümkün. O kadar lezzetliler ki bir tane yemek yetmiyor.
Markanın imza tatlısı "Merveilleux", hafif ve çıtır beze katmanlarının tatlı kremayla birleşmesiyle oluşan, çikolata rendesi veya karamelize fındıkla kaplanmış bir pasta, farklı aromalarda bulabilmek mümkün. Hepsi o kadar güzel gözüküyor ki asıl problem seçebilmekte. Güzel bir tatlı veya hamurişi için doğru adrestesiniz!
Fiyat: €-€€
18. Maison Dandoy
Brüksel demek waffle demek, burası da Belçika'da waffle denince ilk akla gelen yerlerden birisi. Maison Dandoy, 1829 yılında kurulmuş köklü bir Belçika tatlıcısı. Yedi kuşaktır aynı aile tarafından işletilen bu marka, Belçika'nın geleneksel tatlılarının ev sahibi olmuş durumda. Brüksel genelinde bir çok şubesi bulunmakta. Ek olarak dünya çapında da tatlıları paketler halinde satılıyor.
Maison Dandoy'da, geleneksel Belçika tatlılarını en iyi örneklerini bulabilmek mümkün.
Speculoos Kurabiyeleri: Tarçın, karanfil ve muskat gibi baharatlarla zenginleştirilmiş, çıtır dokulu kurabiyeler.
Brüksel Waffle'ı: Hafif ve çıtır yapısıyla, üzerine pudra şekeri, taze meyve, çikolata sosu veya dondurma eklenerek servis ediliyor.
Liège Waffle'ı: Yoğun ve tatlı bir tada sahip, karamelize şeker parçacıklarıyla zenginleştirilmiş waffle.
Financier ve Madeleines: Badem unu ile yapılan, yumuşak ve nemli küçük kekler.
Liege ve Brüksel waffle farkına biraz daha değinebiliriz. İlk olarak ikisinin arasında şekil farkı var. Brüksel kare veya dikdörtgen şeklinde, Liege ise daha küçük ve kenarları daha yuvarlak oluyor. Brüksel waffle'ı daha hafif ve çıtır bir yapıya sahip oluyor, biraz daha tatsız olduğu için üstüne dondurma, meyve yada ek tatlılar konarak tatlı oranı dengelenip öyle servis ediliyor. Liege waffle'da ise hamurunda şeker ile pişiriliyor, böylece dışı karamelize olup daha zengin bir hale geliyor ve çok daha tatlı oluyor. O yüzden genelde ek sos yada başka tatlı ile servis edilmiyor, yada çok az şekilde konuyor veya yanında geliyor.
Fiyatlar, burada ek sos veya tatlılara değişiklik göstermekte. Genel olarak, içecekler €3-5, waffle'lar ise €6'ten başlamakta. Üzerine istediğiniz ek ürün ile fiyat haliyle artıyor. Tabi söylemek gerekirse popülaritenin getirdiği gereksiz bir pahalılık da bu zincir dükkanlarda bulunuyor. Ama bu tarihe tanıklık edip waffle'larını denemek için tercih edebilirsiniz.
Fiyat: €
19. Belgian Waffles
Eğer daha uygun fiyatlı ama bir o kadar da lezzetli waffle arıyorsanız güzel bir öneri ile geliyorum. Kosovalı bir Türk'ün sahibi olduğu Belgian Waffles, taze pişirilmiş waffle'ları, samimi atmosferi ve kaliteli hizmetiyle tanınıyor.
İstediğiniz waffle tipine göre (Brussels veya Liege) ek çikolata sosu, taze meyveler, dondurma ve çeşitli şuruplarla zenginleştirip eşsiz bir tatlı yaratabilirsiniz, sizin damak tadınıza kalmış.
Fiyat: €
20. NEUHAUS
Belçika'ya gelmişken ünlü çikolatalarından tatmamak, iki paket hediyelik alıp götürmemek tabi ki olmaz. Neuhaus Chocolates, 1857 yılında Jean Neuhaus tarafından Brüksel'de kurulan ve Belçika'nın çikolata mirasının öncülerinden biri olan köklü bir marka. Brüksel'de açılan ilk şubesinden sonra bugün dünya çapında 50'den fazla ülkede 1.500'ün üzerinde satış noktasıyla devam etmekte.
Aslında tarihi ilginç, Jean Neuhaus, aslen İsviçreli bir eczacıymış ve ilaçlarını daha lezzetli hale getirmek için çikolata kaplamaya başlamış. Bu sayede 1912 yılında ilk dolgu çikolata olan "praline" tesadüfen icat edilmiş oldu.. 1915 yılında ise Jean'in eşi praline'leri korumak ve şık bir sunum sağlamak amacıyla "ballotin" adı verilen özel çikolata kutusunu tasarlamış, sonra marka uçmuş gitmiş.
Neuhaus'un ürün yelpazesi oldukça geniş;
Pralineler: Fındık ezmesi, ganaj ve karamel gibi çeşitli dolgularla zenginleştirilmiş çikolatalar.
Manon: Kahve aromalı tereyağ kreması ve beyaz çikolata kaplamasıyla dikkat çeken özel bir praline çeşidi
Caprice & Tentation: 1958 Dünya Fuarı için özel olarak tasarlanmış, nougatine ve taze krema ile hazırlanan praline çeşidi
Trüfler: Yumuşak ganaj dolgulu, kakao tozu ile kaplanmış çikolatalar.
ve çok daha fazlasını bu mağazalarda bulabilmek mümkün.
Popülerliği ve ünü yükseldikçe fiyatları da yükselmiş, burada 10€'yada 70€'yada çikolata bulmak mümkün. Bu tarihi çikolatalara eşlik etmek isterseniz, ilk mağazasını haritada işaretledim.
Fiyat: €-€€
21. Pierre Marcolini
Kendimizi biraz çikolatayla şımartmayalım mı? Kendi adını verdiği çikolata zinciri ile adeta şaheserler yaratan Pierre Marcolini, çikolatayı adeta bir sanata çevirmiş, kendisi de sanatçı olmuş. 1995 açtığı ilk şubesinden sonra çikolataya daha önce kimsenin görmediği bir bakış açısı getirerek dünyada ses getirmiş, bir çok ödül almış. Şimdilerde ise dünyanın dört bir yanında açtığı şubelerle hizmet vermeye devam ediyor.
Pierre'nin en belirgin felsefesi, kendi çikolatalarını direk çekirdekten üreterek kendi lezzetini katabilmesi ve koruyabilmesi. Kakao çekirdeklerini aracı kullanmadan direk olarak Madagaskar, Venezüela, Ekvador gibi yerel üreticilerden alıp direk kendi mutfağında kullanıyormuş.
Burada bulunan çikolatalar için tavsiye ve yorumda bulunmak zor, kendi bütçenize ve göz zevkinize uyanı seçmeniz en doğrusu olacaktır keza kötü bir sonuçla karşılaşmanız zor.
Fiyat: €€
22. Leopold Cafe Royal
Brüksel'de enfes bir kahvaltıyla güne güzel başlamanın yolunu mu arıyorsunuz? Buldunuz! Léopold Café Royal Belçika'nın ünlü çizgi roman karakteri Tintin'den esinlenerek tasarlanmış renkli ve eğlenceli bir dekorasyona sahip olan şirin ve geniş bir brunch cafe. Burada sağlıklı ve lezzetli bir brunch yada kahvaltı için her damağa uygun bir tat bulabilirsiniz.
Quinoa Kaseleri: Tavuk, avokado, nar taneleri ve salata ile zenginleştirilmiş besleyici bowllar
Bagel ve Sandviçler: Taze malzemelerle hazırlanan çeşitli seçenekler.
Vegan ve Glutensiz Seçenekler: Hummuslu ve sebzeli bagel, avokado tostu, smoothie kaseleri gibi alternatifler.
Tatlılar: Ev yapımı kurabiyeler, kekler ve çikolatalar
ve daha fazlası burada en nefis haliyle bulunuyor. 2 katlı bu mekanda geniş ve rahat olması da ayrı bir ilgi çekici. Lezzet bir mola yada günün başlangıcı için yolu buraya çevirebilirsiniz.
Fiyat: €-€€
Barlar - Kulüpler & Eğlencenin Kalbi
23. Délirium Café
Adında cafe olması yanıltmasın, burası Brüksel'in merkezinde üç katlı geniş atmosferi ile, dünya çapında ün kazanmış bir bira barı. 2004 yılında Guinness Rekorlar Kitabı'na "dünyada en fazla bira çeşidi sunan bar" olarak girmiş. O dönemde 2.004 farklı bira markası bulunurken bugün bu sayı 60 ülkeden 3.000'in üzerine çıkmış. Ek olarak kendi yaptıkları biralar da bulunuyor. Öyle ki kendi yapımları Delirium Red, 2024 Dünya Bira Ödülleri'nde Belçika'nın en iyi meyveli birası seçilmiş.
Delirium Café, 17. yüzyıldan kalma bir binada yer alıyor. İç mekanda retro bira afişleri, bira altlıkları ve fıçı masalarla dekore edilmiş. Tavanı kaplayan yüzlerce bira tepsisi, buraya çok farklı bir ambiyans katıyor. Bu barda farklı katlarda, farklı konseptlerde bölümler bulunuyor.
Bira fiyatları 3€ civarında başlıyor, çok çeşit yüzünden kafanız karışırsa rastgele seçin derim, sürpriz yapıp kendinizi şaşırtmak da bir yol :) Burada çikolata, muz, ceviz, hindistancevizi, baharat, acı biber ve zencefilli gibi sıra dışı tatlar da biralar da bulunuyor. Ayrıca bir çok bira deneyebileceğiniz setler de var. Ama önermiyorum, biraz turist tuzağı gibi nerde meyve suyu benzeri varsa getiriyorlar. Çok popüler bir yer olduğu için akşam saatlerinde dolmaya başlıyor, kıyıda köşede kalmamak için biraz erken gitmekte fayda var.
Eğer alkol hassasiyetiniz yoksa kesinlikle bir havası alınması gereken bir bar.
24. Fuse
Brüksel'in 1994'den beri açık olan ikonik yeraltı (underground) kulübü. Zaman içinde Carl Craig, Jeff Mills, Daft Punk ve Björk gibi isimlerin de burada sahne aldığı bir Belçika'nın en uzun soluklu techno kulüplerinden biri burası. 2008-2014 yılları arasında DJ Mag'in "Dünyanın En İyi 100 Kulübü" listesinde yer almış ve 2010 yılında 21. sıraya kadar yükselmiş.
Etkinlik takvimi için: https://www.fuse.be/
25. The Green Man Cocktail Bar
The Green Man Cocktail Bar, Brüksel'ün kalbinde, UNESCO tarafından koruma altına alınmış 17. yüzyıldan kalma bir binada yer alan modern ve samimi bir kokteyl barı. Burada 40'tan fazla kokteyl seçeneğiyle geniş bir yelpazede seçim yapabilmek mümkün. Fiyatlar genellikle 10-15€ arası değişiyor. Yaratıcı ve enfes kokteyller eşliğinde güzel bir akşam geçirmek istiyorsanız, konum haritada.
26. Poechenellekelder
Manneken Pis heykelinin hemen karşısında yer alan, 1991 yılında açılmış ve Belçika bira kültürünün en özgün temsilcilerinden biri olarak kabul edilen bir bar burası. Adını eski Flaman kukla karakterlerinden alan bu mekan zamanla hem yerel halkın hem de turistlerin favori buluşma noktalarından biri haline gelmiş.
Poechenellekelder'in iç dizaynı adeta bir antika dükkanını andırıyor. Tavandan sarkan kuklalar, duvarları süsleyen eski kazı çizimler, müzik aletleri ve çeşitli objeler, mekana benzersiz bir karakter kazandırmış.
Burada 300'den fazla Belçika birasını bulabilmek mümkün. Fiyatlar, bira türüne göre değişiklik göstermekle birlikte, €3 ile €30 arasında değişmekte. Ek olarak geleneksel Belçika atıştırmalıkları da burada servis ediliyor, biraların yanına çok yakışıyor.
27. The Eight Rooftop Cocktail Bar
Şehrin merkezine yakın Bedford Hotel'in sekizinci katında yer alan ve 180 derece panoramik şehir manzarası sunan modern bir rooftop barı. Yaratıcı kokteylleri yudumlayıp, lezzetli atıştırmalıkları hüpletirken bu manzaraya bakmak da ayrı bir zevk katıyor bünyeye. Günün yorgunluğunu atmak için ideal bir yer.
Brüksel İşaretli Gezilecek Yerler ve Yeme İçme Önerileri Haritası, Telefonunuza Kaydedin!
Haritaya ulaşmak için buraya tıklayın.
Brüksel, sadece Avrupa’nın kalbi olmakla kalmıyor, aynı zamanda lezzetli çikolataları, enfes waffle’ları ve zengin mutfağıyla da damakları şenlendiriyor. Sokak lezzetlerinden şık restoranlara kadar her tarzda seçenek sunan bu şehirde, her lokmada kendine yeni tatlar keşfetmek mümkün. Umarım bu rehber, Brüksel’de nerede ne yenir sorusuna ışık tutar ve seyahatini lezzet dolu anılarla taçlandırmana yardımcı olur. Şimdiden afiyet olsun!
Comments